Bak oğul...
Menfaatten uzak, hizmetin içinde, hakka yakın yürüdüğün yolda, dostun olmayabilir...
Heleki, seninle aynı yolda yürür gibi görünen ama, tek hedefleri; menfaat - mevki olanlar varken... Bil ki; bu yolda düşmanın daha çoktur...
Can oğul...
Yürüdüğün yol dikenli, çakıllı...
Geçip gittiğin yerler, bıçak gibi keskin, kayalıktır...
Düşmanların bu yolda seni gözler...
Düşmeni beklerler...
Ayağının taşa takılıp, bedeninin yere çakılmasını, başının taşa değip kanamasını beklerler...
Çakal gibi kan kokusu alır bunlar...
Fırsat kollarlar...
...
Aman ha, hata yapma! ! ! Düşme
Düştüğünü belli etme...
Düşmanını bil, yeter...
Ardına, sağına - soluna bakıp zaman kaybetme...
Düşmanın bile yiğidi makbuldür...
Karşına çıkan varsa, yürekliyse karşına çıkacak kadar düşmanın, mücadele et... Savaş...
Arkadan vuracak kadar kalleşse düşmanın... Ne yazık ki, kalleşlerin adam sayıldığı dünyada yaşıyorsun. Dert etmeyeceksin... Mert düşmanla savaşılır da, kalleşle savaşmaya değmez... Güçlü olacaksın...
Ve güçlü olmak için; samimi olacaksın, dürüst olacaksın, hakkı bilen - hakkı seven, halkı bilen - halkı seven olacaksın...
Güçlü olmak için; çalışacaksın, gayret göstereceksin...
Düz duvar yıkılmaz...
Doğru dalın gölgesi eğri olmaz...
Çakallar kalleşlik edebilir...
Hey oğul...
Huyu temiz, soyu temiz can oğul...
Çakala çakallık... Kalleşe kalleştik yapma... Yürü... Düşmanını bil yürü...
Yürü... bu yol senin, vuslat bu yolda doğru yürüyenindir...
Kurt avını bilir, çakal leş yer...
Bu yolda, ecdadın gibi yürü... Özün de, sözün de, ardında bıraktığın izin de hedefin kadar temiz olsun...
Bu millet senden hizmet beklerken...
Hezimetin zaferiyle sarhoş olmuşların muhabbetiyle zaman geçirme...
Ey oğul...
Onlar için... Yani düşmanların... Yani kalleşler, yani çakallar için senin boşa geçirdiğin zaman kazanç... Senin dolu dolu geçirdiğin zaman kayıptır...
Onların etrafı senden kalabalık ve sıkı görünebilir...
Kendini yalnız hissedebilirsin bu yolda... Bil ki; hak için yürüyenin, halk ile yürüyenin yanında Allah ve Allah’a inanlar vardır...
Bak oğul...
Bu yoldan şaşma...
Yüreğini şaşırma... Aklın da, yüreğin de, bileğin de güçlü ve adil olsun...
Onların ömrü senden uzun gibi görünebilir...
Ama kökleri senin kadar güçlü, diri ve yaygın değildir...
Onlar “çordik” gibidir; göğerir - yeşillenir - ağaç gibi olurlar... Aynı mevsim gün vurur sararır, yaz olur kururlar... Köksüz gövdelerine yel vurur savrulurlar... Onların uzun ömürlü görüntüsü buna işarettir...
Çordikten ağaç olmaz...
Git oğul...
Yolunca yürü...
Bunları bil, hisset ve gör yeter...
__________________
18 Eylül 2007 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder